3 Eylül 2013 Salı

NE DENLİ ''SEN'' İŞGALİNİN ESİRİYİM ?

Gözlerimin kustuğu bir gece daha ...
Garip.
Benliğimin devasa enkazı,çözünüp suretime yapışıyor,damla damla ..
İnsanlar yalnız olmaktan şikayetçi.Bence hiç de şikayet edilecek bir noktası yok.Çünkü ne kadar yalnız kalırsak o kadar tanıyoruz kendimizi,o kadar çözüyoruz içimizi.Şöyle bir gerçek var ki,bu dünyaya nasıl tek başımıza geldiysek aynı o şekilde döneceğiz.Ellerimiz boş,yüreklerimiz kayıp bir biçimde.

Hep de hava kararınca düşer aklımıza o fiili sevmeler.Dercesine zifiri bir koyulukta başlamışsın yola ve dönüp dolaşacağın yer yine bura.Yine bastıkça acıtacak,kan kusturacak biliyorum.Nedense inadına yaşıyorum.İnadına ayakta ve inadına hayattayım.Çoğu şeyi anlamlandıramıyoruz bazen.Sanki nasıl desem böyle biri boğazımıza yapışıyor ve 'sus ! içindekileri çıkarma sakın! ' der gibi.Yaşam zaten akıl hocası olmuş,attığı her darbede müthiş hoca edasına bürünüp ders veriyor bize.Daha ömrü yarılamadan,yarıda karşılaşacağımız zorlukların şöyle bir ucundan tadına baktırıyor.Ne garip değil mi ? Yazın sıcağında üşümek.Evet biliyorum.Donuyorum.Düşünüyorum,hissediyorum.Ama eski ben olamıyorum.Olamayacağım da.Bi parça eksikken ben nasıl tam olabilrim ki ? Ne denli ben ? Bu vücutta ne denli ben'den var ?
Ne denli 'sen' işgalinin esiriyim ? 

Bir parça sen var bende,bir gram hissinle.

2 yorum:

  1. tebrikler başarılı. "spinoza ve öteki felsefesi" adlı konuyu öneririm size.
    zorluermustafa@gmail.com

    YanıtlaSil