27 Mart 2014 Perşembe

MESAFELER

Susmalı..
Derin bir sessizliğe gömülmeli hıçkırıklarım.Mürekkep damlamalı sadece beyaza.Kirletmeden.En saf haliyle yayılmalı çizgilere.Mesafeleri anlamsız kılarak.Mesafeleri recmederek ..

Bir sözcük ordusu notalarla sevişince gözyaşlarına hamile kalır mıydı ? Kalıyordu işte.Her inlemede gözpınarlarımdan toplu intihar ..Sıvı'şarak kaçışlar ..
Ta iki göğsün arasına mıhlanır mıydı özlenilenin o eşsiz sıcaklığı ? Mıhlanıyordu işte.Her solukta bin darbe ..

Bir başka şehrin ve kilometrelerin varlığı acıtıyordu.Farklı yerlerde solumak baharı ve güneşin hassas tenini nasıl yaladığını görememek ..
Yeni yüzler ve yeni yüzsüzler olarak ayrılıyordu kentim.Tek bir yüze yüzsüzleşmek isterken ben.Sahi hangi çehreye yamalamıştın gözlerimi ? Veya hangi tutkusuz bakışın zan altında takılıvermişti ayağın ?

Alkol bu gece kanımda derya deniz ..
Ateşin kalp atışında diriliyorum sensiz.
Ensemde esneyen soluklara eş insanlar , bakışları densiz..

Ruhu kalıpsız yaratmak büyük hata olmuş.Uykularım çaresiz.
Karanlığın her uyanışında ayaklanıverip gidiyor kimsesiz.

Başka bir cihanın varlığını bilsem kaçar kurtarırdım seni,gün / eşim.
Bir bulut olup sevgi yumağından çullanmaksa üstüne sefillikle
Özgürlüğünü bir kadeh kırmızı şarapla kutlamanı isterim..