18 Ocak 2014 Cumartesi

... DEMİŞTİ

Biyolojik yaşı 17,ruhu 40 yaşında bir kadınım ben aslında.Aynı zamanda tozlu raflarda sıkışıp kalmış,kenarlarından mürekkep sızan bir defter.
Dışı süslü ama içi kapkara,kirli..
Ne iki satır yazmaya ne de okumaya mecalim var şu an.Ama yazmalıyım.Yoksa patlarım.
Kendini ne zannediyordu ? Vazgeçilmez mi ?
Ona ''anne'' kavramından bahsedin.O zaman doğru olanı kavrayacağından eminim.

''Seni anlamıyorum'' demişti.Anlamak istemediğini,söylemek isterken.Asıl ben onu anlayamıyordum ! Anlam kargaşası içinde kaybolduk derinlerde.Şimdi iki ayrı dünyanın iki ayrı insanıyız.Başka tenlerde nefes alan..

''Seni seviyorum'' demişti.Sevmediğini söylemek isterken.Asıl ben onu seviyordum ! Sevginin sonsuz sükunetinde tıkalı kaldık.Şimdi sevginin denizinde iki ayrı damlayız.Başka kayalara çarpan.

''Senden vazgeçemem'' demişti.Vazgeçmek üzereyim demek isterken.Asıl ben ondan vazgeçemezdim ! Vazgeçişlerin girdabında sıkıştık.Şimdi pes edişlerin kurbanları olarak darağaçlarında iki ayrı bedeniz.Başka ölümlere tanık olan.

''Sana bağımlıyım'' demişti.Bağımlı olmadığını söylemek isterken.Asıl ben ona bağımlıydım ! Bağımlılığın gücünde gücümüzü yitiriverdik.Şimdi bağımsızlığın aşırı dozunda derin uykudayız.Başka rüyalara dalan.

''Sana aşığım'' demişti.Aşık olmanın basit bir şey olduğunu düşünürken.Asıl ben ona aşıktım ! Aşkın sarhoşluğunda iki kadehtik.Şimdi masada asılı kalan isyan şarkılarıyız.
Başka şehirlerde yaşayan.

15 Ocak 2014 Çarşamba

3511

Başka bir tarih yok aklımda.Başka gün,başka mevsim.Başka bir bahar akşamı.
Çünkü ondan öncesi birer birer silindi aklımdan.
Sonrası ise .. Ne önemi var ki yarım kalmış bir birlikteliğin ?

Tek bir telefon numarası var aklımda.Parmaklarımın her gün uzanmasından hatırladığım.
Tek bir kararsızlık tanırım,aramak veya aramamak..

Bir mutluluk tanırım ki bütün mutluluklara denk.Bir pamuk şeker,bir kağıt helva veya elmalı şeker tadında.
Yanakları ve dudakları al al.Elinden gelse gözlerinden kahkaha atacak.

Bir bahar akşamının tazeliği nasıl ömrümü çürüttü anlam veremedim.Ve o günden sonra bu anlamsızlığı sadece yazarak görünmez kılmaya çalıştım.Elbette her şey istediğim gibi gitmeyecekti.Ben bu yüzden sadece bir şey istemiştim.Bilmezdim ''bir şeyin'' her şeyim olduğunu ve bilmezdim bir anın bin yıla kazındığını.Şimdi tam kışın ortasında özlemle andığım günler düştü hatrıma.Tebessümün en güzeli ve özeli asıldı dudaklarımaa ..

Ondan sonra tanıdığım bütün suratlar yabancılaştı.Artık sevemiyordum.
Ah ne lanet olası bir durum ?! İnsan sevmeden nasıl yaşayabilirdi ? Ya da dokunmadan ?
Ne kadar hissizleşilebilirdi anlamıştım.Bir kahve ne kadar güzel kokabilir,kış neden sevilir anlamıştım.
Hep sonradan,sonradan.

Bir insan eksilince şehrin kokusu değişir miydi ya ? Nefes alamıyorum ..