30 Ağustos 2014 Cumartesi

MAZİNİN HAİN BUSESİ

Bir gece daha umarsızca çekip gidiyor gökyüzünden.Yarım bardak soğumuş kahve ve birkaç sönmüş sigara kıvrılan yatağın sol köşesinde.Pis bir koku sinerken çarşafa ve yastığa,aldırmadan uyumanın keyfini sürüyorum.
Üzerime çöken hasret bulutları,uzakları,çok uzakları birer birer anımsatmaya devam ediyor.
Defterlerimdeki adını ''çok uzaklar'' diye değiştiriyorum çocuk.Sen artık busun.

Sen artık mazinin hain bir busesi...

Parmak uçlarının bacaklarında kıvrandığını anımsıyorum.Sonra terleyen avuçlarını.Yandan bakışlarını diyorum çocuk,kaçamak yok lugatında.
Gülünce tüm gözleri sollamanı anımsıyorum.

İçimi yakan,soğuk kentinden getirdiğin mesafe oldu bu sıralar.Ne çok üzermişsin sen,geceyi ne çok bin parçaya bölermişsin.Anlayamamışım.O halde delmeli göğü ve tırmanmalı öteye.Umut yok.Umut olmadı.Ve yok olurken anılar zihninde,bin defa duvar örmek isterdim beynine.

Unutma  çocuk,beni unutma..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder